ne çok şey degişti degilmi?konuşmaktan çok susumay,sevmekten çok nefreti sımmsıkı sarılmaktan çok ayrılıgın o,en korkutucu en acı verici en uzun olanını tercih ettik.istesek yaşanmazmıydı bu muhteşem güzellıkler.en yıllanmışını içtik şarabın ve en çok sarhoş olan bizdik.herşeyi yaşadık kötü yanını düşünmeden şarhoşlugumuzla.çiçeklerin en renklısi bizimdi zannedıyorduk oysa en renksız en kokusuz olanını tercıh etmısız farkında bıle olmadan.küçük bir kayayı elmas parçası yaptıkbir kor alevi büyük bir yangın gibi gördük.aslında o zamanlar farkında bile degildik birşeyi nasıl istersek öyle göründügünün.bir gülüş ugruna canımızı vermeye bile hazırken farkında degıldık bızım guluşlerımızın önemının.ve hep bekledık bunu karşımızdakınden.taki kendi dudagımızdakı o güzel tebessumu atmaya unutana dek.ve gün geldi gülüsümüzü artık atarken bıle içimizdeki butun acıları bastırmaya çalışıyorduk.unuttuk artık.yok gulumseme bıle.bıze acı veriyor artık acısız kahkahalar bıle atamıyoruz.hernekadar saklamaya calışsakta acıları yüzümüzdeki her yorgunluktan her haksızlıktan kalan kocaman bır cızgı belırıyor çehremızde.şimdi yaşamaya çalıştıgımız,çırkınlıklere ve daha bırcok şeyi kabullenmek zorunda oldugumuz kocaman,yalan bır dunyamız var artık.en yıllanmışını içtik şarabın ve ençok sarhoş olan bızdık,çıçıklerın en renklısı bızımdı zannedıyorduk oysa en renksız en kokusuz olanını tercıh etmışız farkında bıle olmadan